Evliliğin İptali Davası
01 April 2020 - Av. Ali Kemal Şengül Tarafından Yazıldı.Evliliğin İptali Davası Nedir? (Evliliğin Butlanı)
Türk Medeni Kanunu’nda belli başlı bazı durumlarda evliliğin iptal edilmesi hakkı tanınmaktadır. Kanunda sayılmayan durumlar haricinde evliliğin iptali istenemez. Evliliğin iptali ile evlilik geçersiz hale gelecektir. Evliliğin iptali davası ile boşanma davası arasında fark bulunmakta olup ikisi ayrı davalardır. Kanunda sayılmayan durumlar haricinde evliliğin iptali istemi ile açılacak olan davalarda, mahkeme evliliğin iptali istemi ile açılan davayı reddedecektir.
Evliliğin İptali Davası Açmanın Şartları Nelerdir?
Evliliğin iptali sebepleri, Türk Medeni Kanunu’nda mutlak ve nispi butlan olmak üzere ikiye ayrılmaktadır:
Mutlak Butlan ile Batıl Olan Evlilikler
Türk Medeni Kanunu’nun 145. Maddesinde mutlak butlan ile batıl olan evlilikler belirtilmiştir;
“Aşağıdaki hâllerde evlenme mutlak butlanla batıldır:
Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,
Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.”
Nisbi Butlan ile Batıl Olan Evlilikler
Evlilik sırasında eşlerden birinin geçici olarak ayırt etme gücünden yoksun olması Türk Medeni Kanunu’nun 148. Maddesinde belirtilmiştir;
“Evlenme sırasında geçici bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olan eş, evlenmenin iptalini dava edebilir.”
Yanılma durumu olan nisbi butlanla batıl olan evlilik durumu Türk Medeni Kanunu’nun 149. Maddesinde belirtilmiştir;
“Aşağıdaki durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir:
Evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği hâlde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa,
Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse.”
Aldatma durumu olan nisbi butlanla batıl olan evlilik hali Türk Medeni Kanunu’nun 150. Maddesinde belirtilmiştir;
“Aşağıdaki durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir:
Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı olmuşsa,
Davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse.”
Korkutma durumu olan nisbi butlanla batıl olan evlilik hali Türk Medeni Kanunu’nun 151. Maddesinde belirtilmiştir;
“Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, evlenmenin iptalini dava edebilir.”
Evliliğin İptali Davası Açma Süresi
Nisbi butlanla evliliğin iptali istemi hak düşürücü süreye tabi olup Medeni Kanunu’nun 152. Maddesinde süre belirtilmiştir;
“İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.”
Evliliğinin İptali Davasını Kimler Açabilir?
Mutlak butlan sebebi ile evliliğin iptalinin istemi Cumhuriyet savcısı tarafından kendiliğinden açılabilmekte olup aynı zamanda herkes tarafından da açılabilir.
Buna ilişkin Türk Medeni Kanunu’nun 146. Maddesinde de belirtilmiştir;
“Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından re'sen açılır. Bu dava, ilgisi olan herkes tarafından da açılabilir.”
Nisbi butlan ile evliliğin iptali davası ise yalnızca eş tarafından açma hakkı bulunmaktadır.
Evliliğin İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Evliliğin mutlak veya nisbi butlan davasında, boşanmaya ilişkin hükümler uygulanacaktır. Bu nedenle öncelikle görevli mahkeme, aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin kurulmadığı yerlerde görevli mahkeme ise asliye hukuk mahkemeleridir. Asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakabilecektir.
Yer yönünden yetkili mahkeme ise, tarafların son altı aydır birlikte oturdukları yer ya da eşlerden birinin yerleşim yeridir. Bu nedenle tarafların yerleşim yeri ayrı olsa dahi davayı açacak olan kişi kendi yerleşim yerinde ya da davalının yerleşim yerinde de açabilecektir. Yer yönünden yetkili mahkemeye dair olan bu kural eş tarafından açılacak olan dava için geçerlidir.
Cumhuriyet savcısı, yasal temsilci ya da ilgililerin açacağı butlan davasında ise yetkili mahkemede genel kural davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
Evliliğin İptali Davası Boşanma ile Terditli Açılabilir Mi?
Terditli dava, davacının aynı dava içerisinde iki ayrı istemde bulunduğu davadır. Davacının taleplerinden birisi asli, diğeri ise tali olup öncelikle asli talebinin kabulünü, mümkün değil ise talinin kabulünü istemektedir. Mahkeme, terditli davada bu iki istemden yalnızca birinin kabulüne karar verebilir. Evliliğin iptali istemi ile dava açacak olan eş, evliliğin iptali isteminin kabulü mümkün olmadığı halde boşanmaya ilişkin talepte bulunabilecektir. Mahkeme, evliliğin iptaline ilişkin kanunda geçerli olan şartların oluşması halinde evliliğin iptaline yönelik hüküm kuracaktır.
Cumhuriyet savcısının yetkili olduğu evliliğin iptali davasında, evlenmenin iptali mümkün olmadığına boşanma davasının kabul edilmesi yönünde dava açma yetkisi bulunmamaktadır.
Butlan sebepleri ile boşanma davasının nedenlerinin birlikte olması mümkündür. Evliliğin iptali sebeplerinin olması halinde boşanma davası açılmış olur ise hakim bu durumu kendiliğinden dikkate alamayacaktır. Ancak daha önceden açılan evliliğin iptali davası var ise boşanma davası, bu davayı bekletici mesele yapacaktır.
Evliliğin İptalinde Nafaka, Mal Rejimi, Tazminat
Taraflar arasında geçersiz bir evlilik olsa dahi tarafların geçersiz evlilik içerisinde edinmiş oldukları mallar adına mal rejimi tasfiyesine yönelik dava açılması mümkündür. Bunun yanında taraflar arasındaki geçersiz evlilikten doğacak olan tazminat, nafaka ve velayet gibi konular boşanma davasındaki hükümler gibi geçerlidir.
Bunun yanında, evliliğin iptali davası ile tarafların evliliğinin iptaline karar verildikten sonra üç yüz gün içerisinde hamile kalınmış ya da doğum gerçekleşmiş ise bu evlilikten olacaktır. Böylelikle velayet, nafaka gibi hususlarda boşanmaya örnek hükümler uygulanacaktır.
Evliliğin iptali yönünde karar verilmesi halinde, iddet süresinde de boşanmaya ilişkin hükümler uygulanacaktır. Bu nedenle kadın, evliliğin iptali kararından itibaren üç yüz gün içerisinde başka bir adamla evlenemeyecektir.
Evliliğin iptali kararı verilmesi ile kayın hısımlığı son bulmayacaktır. Kayın hısımlığına dair evlenme yasağı, evlilik iptal edilse dahi geçerli olacaktır.
Evliliğin İptali Davası Açan Eşin Dava Sonlanmadan Ölümü Halinde
Evliliğin geçersizliğini öne süren davacı, dava devam ederken ölmüş ise bu davayı devam ettirme hakkı mirasçılara geçmemektedir. Ancak davanın sonucunda davalı olan eşin evlenme esnasında korkutma, aldatma ya da yanılma hali ile iyi niyetli olmadığı tespit edilir ise davacının yasal mirasçısı olamayacaktır. Bu durum Türk Medeni Kanunu’nun 159. Maddesinin üçüncü fıkrasında açıkça belirtilmiştir. Kötü niyetli olduğunu ispatlamak amacıyla ölen kişinin mirasçıların davada kötü niyeti ispatlaması gerekmektedir. Bu durumun aksine, sağ kalan eş, yasal mirasçı sıfatında kalacaktır. Bu nedenle miras durumunda, gerekli işlemler yapılarak yasal mirasçısı olmadığı ve miras hakkı olmadığı belirtilmelidir.
Evliliğin İptali Ne Kadar Sürer
Evliliğinin geçersiz olduğunu iddia eden davacı eş, evliliğin iptali talebi ile dava açmaktadır. Ancak açılan davanın tam olarak ne kadar süreceği ve zaman alacağı tam olarak bilinmemektedir. Süre açısından bir aralık belirtilebilir ve evliliğin iptali davası bir ya da bir buçuk yıl kadar sürebilmektedir. Mahkemenin dosya ve iş yoğunluğuna göre bu zaman aralığı değişiklik göstermektedir. Davanın açılması sonrasında duruşma gününün verilmesi, duruşmalar arası zaman aralığının belirlenmesi, duruşmada hakimin olup olmayacağı, adli tatile denk gelme gibi birçok faktör dava süresini etkilemektedir. Ancak evliliğin iptali davasının yalnızca bir duruşma ile sona ermeyeceğinin de bilinmesi gerekmektedir. Davanın daha kısa sürede sonuçlanması, dosya ve duruşma takibi açısından bir avukattan yardım alınması gerekmektedir.
Evliliğin İptali ve Boşanma Davası Arasındaki Fark
Evliliğin iptalini talep eden dava ile boşanma davası hukuken farklı iki davadır. Boşanma hukuken geçerli bir evliliğin sona erdirilmesi için açılan bir dava iken evliliğin iptali davası, geçersiz ya da sonradan geçersiz olan bir evliliğin mahkeme kararı ile iptal edilmesidir. Ayrıca boşanma tarafların ortak iradeleri olduğu takdirde verilen bir karar olup evliliğin iptalinde böyle bir durum geçerli değildir. Ancak iki ayrı dava olsa da sonuç olarak iki dava, evliliğin son bulduran dava türüdür. Bunun yanında her iki dava türünde evliliğin sonlandırılması hakim kararı ile mümkündür.
Evliliğin İptalini Gerektirmeyen Eksiklikler
Evlenmenin iptalini gerektirmeyen ancak evlilikte var olan şartlara dair eksiklikler:
Kadının iddet süresinden önce evlenmesi: Eşlerin boşanması halinde, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren üç yüz günlük bir bekleme süresi bulunmaktadır. Bu bekleme süresine iddet müddeti de denmektedir. Kadın için olan bu bekleme süresi, evliliği geçersiz kılmayacaktır.
Evlilik merasimine dair şekil kurallarına uymama: Evlendirmeye yetkili olan memurun önünde yapılan ancak diğer şekil kurallarına uyulmaması durumunda evliliğin iptali davası açmak için bir neden olmamaktadır. Örneğin, tanıkların huzurunda olmadan yapılan ancak memur önünde yapılan evlilikte evliliğin butlanı söz konusu olmayacaktır.
Bazı bulaşıcı hastalıkların bulunması: Umumi Hıfzı Sıhha Kanunu’nun 123 ve 124. Maddesinde bulunan hastalıklar olan frengi, belsoğukluğu, ve yumuşak şankr ve cüzzama, marazi akliye müptela olanların evlenmesi halinde de evliliğin iptali hükümleri uygulanmayacaktır.
Aldatma, Yanıltma ve Korkutma Sonucu Evliliğin İptali
Bunun yanında taraflardan birisinin yaşam tarzı, geçmiş yaşantısı ya da kandırılmış ise de aldatma nedeniyle evliliğin iptalini isteyebilecektir. Kasti olarak evlilik öncesi saklanılan durum ile aldatılarak evlenmesi ile iptal davası açmak için neden doğmuş olacaktır. Öncelikle yalnızca eş değil, eşin akrabaları tarafından da aldatılabilmektedir ancak bu durumdan eşin haberi olduğunda aldatma ile evliliğin iptali istenebilecektir. Eşten, hastalığının gizlenmesi aldatmadır. Ancak, bu hastalık eşin kendisini ya da doğacak olan çocuğunu tehlike altına sokması gerekmektedir.
Tarafların evliliği sırasında, taraflardan birisinin evlenme konusunda yanılması, hataya düşmesi evlenmenin iptali adına bir sebeptir. Yanılma olarak örnek vermek gerekirse, taraflardan birisinin evleneceği kişide yanılarak düşünmediği birisi ile evlenmesi, gerçek durumu bilseydi evlenmeyecek olan bir nedene bağlı olarak yanılma olabilir.
Taraflardan birisi korku ile evlendirildiği vakit evliliğin iptalini isteyebilecektir. Ancak korkutma vasfı adına şartların oluşması gerekmektedir. Korkutmada, tehlikeli unsuru barındırmalı, korkutma yaşamına, sağlığına ya da namusuna yönelik olmalıdır.