Maddi ve Manevi Tazminat Davası
01 April 2020 - Av. Ali Kemal Şengül Tarafından Yazıldı.MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
Tazminat davası iki başlıkta incelenmektedir. Maddi tazminat davası ve Manevi tazminat davasıdır. Maddi tazminat davası, hukuk kurallarına aykırılık gösteren bir eylem olduğunda kişinin ya da şirketin mal varlığında bir eksilme meydana gelmişse açılan dava türüdür. Tazminatın amacı oluşan maddi zararı gidermektir.
Manevi tazminatsa söylemlere ve eylemlere bağlı olarak oluşan durumlarda açılan dava türüdür. Bir insanı küçük düşürecek ve haysiyetsiz kılacak söylemlerle aşağılamak manevi tazminat konusudur. Yine bir insanın bir insana emanet verilen paranın bir başkası tarafından çalınması durumunda da manevi tazminat davası açılabilir. Zira olay kanıtlanana dek kişi psikolojik baskı altında olacaktır.
Maddi ve manevi tazminat gerektiren davalar ayrı ayrı ya da birlikte açılabilen davalardır. Tazminat davaları asliye hukuk mahkemesine açılır. Fakat olayın niteliğinde ticari ilişkiler bulunuyorsa, dava farklı bir platforma taşınmaktadır. Tazminat miktarı dava türünü ve açılacak mahkemenin yetki alanını değiştirmez.
Tam yargı davası, devlet tarafından yapılan bir uygulamaya bağlı olarak zarara uğrayan kişinin ya da şirketin devlet aleyhine açtığı dava türüdür. İdare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri bu dava türünde yetkilendirilmiş mahkemedir.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası Hangi Nedenlerle Açılabilir?
Maddi ve manevi tazminat davaları, sebebi ne olursa olsun uğranan bir haksızlık varsa, haksızlığın telafi edilmesi amacı ile açılmaktadır. Oluşan zararın maddi ve manevi açıdan telafi edilmesi amaçlanır. Sözleşmeye aykırı uygulama ya da haksız fiil uygulaması son dönemde en çok tazminat davasına konu olan hukuksuzluklardır. En sık açılan maddi ve manevi davaları şu şekilde sıralayabiliriz.
- İş kazası
- Trafik kazası
- Sözleşme ihlali
- Suç işlenmesi
- Hatalı doktor uygulamaları
- BOŞANMA DAVASI bağlı olarak açılan ek dava
- Telif hakları
- Yazılı veya görsel basın veya sosyal medya üzerinden kişilik haklarına saldırı Maddi ve Manevi
Tazminat Davası Açma Süresi ve Zamanaşımı varmı?
Tazminat davası açma süresi, tazminatı gerektiren durumla doğru orantılı değişmektedir. Maddi ve manevi tazminat davasını gerektiren suçları şu şekilde sıralayabiliriz.
- Trafik kazası
- Hatalı ameliyat sonrası kalıcı rahatsızlık
- Suç işlenmesi
- Bir eseri izinsiz çoğaltma ve yayma
Örneklendirilebilecek en yaygın tazminat davası sebepleri arasında yer alır. Maddi ve manevi tazminatı gerektiren konuların arasına son dönemde boşanma davalarında yaşanan uyumsuzluklarda eklenmiştir. Maddi tazminatın büyük oranda kabul gördüğü boşanma davalarında, yakın zamanda sıklıkla manevi tazminat taleplerinin de hakim karşısında değer bulduğunu söylemek doğru olacaktır.
Maddi ve Manevi Tazminat Davasını Kimler Açabilir?
Tazminat davası açmayı gerektiren konu fark etmeksizin, olay karşısında haksızlığa düştüğünü ve zarara uğradığını düşünen olayın birebir muhatabı tazminat davasını maddi ve manevi hususlarda açabilir. Fakat bir trafik kazasında ölen kazazede dünya ile bağlantısı olmadığı için bu noktada kaza zede evli ise eşi, değilse ailesi yani anne babası maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Destekten yoksun kalma tazminatı olarak da bilinir.
Ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu biri olmasa da, örneğin ölen kişi ekonomik açıdan aileye bir destek vermiyor olsa dahi, aile yakınların olan anne, baba, eş veya kardeşler manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu nokta da birinci dereceden yakınlık kuran herkesin dava açma hakkı bulunur.
Bir trafik kazasında yaralanmalı trafik kazası gerçekleştiyse, bu nokta da maddi tazminat talep etme hakkı hiçbir yakında bulunmaz. Sadece trafik kazasında kalıcı bir sakatlık ve iş göremezlik durumu oluşmuşsa kişi kendi adına maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası Kime Karşı Açılır?
Maddi ve manevi tazminat davası söz konusu olduğunda, davanın muhatabı kişi ya da kurumlar olacaktır. Örneğin belediye otobüsü bir kaza yaptığında otobüs şoförünün kendisine maddi ve manevi tazminat davası açılmaz. Belediye aleyhine dava açılır. Bu nokta da belediye çalışanı kusurluysa belediye iç işleyişinde zararı şoförün alacaklarına yansıtabilir. Fakat kazaya maruz kalan birey bu karmaşa ile muhatap olmayacaktır.
Fakat aynı belediye şoförü, kendi aracı ile kaza yaptığında kazanın muhatabı belediyeye değil şoförün kendisine dava açmaktadır. Kaza zede kurumun kendisine dava açmakla yetinebileceği gibi, kazadan şoförü ve sigorta şirketini de sorumlu tutarak dava açabilir.
Doktor hatasından dolayı açılan tazminat davalarında da yine durum aynıdır. Hastane ilk muhatap olmak koşulu ile doktor, hastane, sağlık bakanlığı ya da bir vakıf hastanesiyse vakfın kendisine dava açılabilir. Bu nokta da toplam tutar ilgililer arasında anlaşılarak hastaya ödenir. Tazminat davalarında her kuruma ayrı miktarlarda dava açılması da mümkündür.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası Nerede Açılır?
Maddi ve manevi tazminat davası, dava açılacak kişi ya da kurumun ikametgahının olduğu mahkemeye açılmaktadır. Tazminat davaları asliye hukuk mahkemesine açılır. Eğer davada birden çok kişi ve kurum hedef alınıyorsa, her hangi bir muhatabın ikametgahına en yakın asliye hukuk mahkemesine başvurmak yeterli olacaktır.
Manevi Tazminat Şartları Nelerdir?
Manevi tazminat, sadece kişilik haklarının saldırıya uğradığı durumlarda açılabilir. Kişilik değerlerine yapılan saldırı ile kişinin yakınlarına yapılan saldırılardan dolayı da manevi tazminat davası açılabilir. En sık açılan manevi tazminat davalarını şu şekilde sıralayabiliriz;
- Kişinin yakınının öldürülmesine karşın öldüren kişiye manevi tazminat davası açma hakkı
- Kişinin hatalı bir uygulama ile sağlığını kaybetmesinden sonra tazminat davası açma hakkı
- Kişinin ruh sağlığını bozan söylemler ve hakkında özel hayat sınırlarında kalması gereken durumların paylaşılması karşısında dava açma hakkı
En sık karşılaşılan manevi tazminat davası türlerindendir. Tazminat davalarında amaç, bireyin değerlerinin korunmasını güvence etmektir. Sizi üzen her durum size tazminat davası açma hakkı tanımayabilir. Manevi tazminat davası açmak için kişilik haklarınızın ihlali gerekmektedir. Komşular arasında yaşanan gerilimler bazen manevi tazminatı gerektirirken bazen de tazminat gerektirmez. Zira komşuluk bir takım zorunluluklara katlanma ve rahatsızlıklar eğer makul sınırları aşmıyorsa katlanma yükümlülüğü taşır. Örnek olarak evde yapılan bir onarım; Eğer makul sayılacak sınırlarda gürültü yapıyorsa tazminat davası manevi koşullarla açılamaz.
Manevi Tazminat Nasıl Hesaplanır?
Davalar için otomatikleşen yani kesinleşmiş tazminat miktarı yoktur. Her durum kendi özel hikayesini taşıdığı için, her durumda uygulanacak tazminat miktarı birbirinden farklı olacaktır. Fakat manevi tazminat miktarına ilişkin bir takım kriterleri şu şekilde sıralayabiliriz.
- Somut durumun taşıdığı özellikler
- Tarafların sahip olduğu mali durum
- İki tarafın olaydaki kusur oranları
- Paranın satın alma gücü
- Manevi tazminat için talep edilen miktar
- Tazminat vereni fakirleştirmemeli
- Tazminat alanı zenginleştirmemeli
Hakim, Bu kriterler doğrultusunda bir tazminat oranı belirlemektedir. Örnek ile açıklamak gerekirse; Bir kazada parmağını kaybeden kişi ile ayağını kaybeden kişinin maluliyeti eşit derece de değildir. Bu nedenle tazminat miktarları da eşit derece olmayacaktır.
Maddi Tazminat Nasıl Hesaplanır?
Maddi tazminat, daha somut cevapları olan bir sorudur. Maddi tazminatı hesaplamak için değişmeyen kriterlerden söz etmek mümkündür. Matematiksel hesaplamalar ile maddi tazminat oranı hesaplanabilir. Maddi tazminatta sonucu belirleyen unsurları şu şekilde sıralayabiliriz.
- Uğranılan maddi zarar
- Kusur oranı
- Maluliyet oranı.
Örnek bir hesaplama da kişinin uğradığı maluliyet oranını %60 olarak esas alalım. Maluliyet yaşayan kişinin de %20 hatalı olduğunu var sayalım. 30 Yaşında olan bir bireyin bu durumla karşılaştığında aldığı aylık maaşın da 3000 TL olduğunu düşünelim. Bu değişkenlerle bir işlem yaptığımda sonuç şu şekilde olacaktır.
Bireyin 72 yaşına kadar çalışabilir durumda olduğu kabul görmektedir. 65 yaşına kadar devam eden aktif 65-72 arasında da pasif çalışma süresi olan kişinin 30 yıl devam edecek aktif çalışma yılı 7 yıl da pasif çalışma yılı olacaktır.
Bu durumla karşı karşıya kalan kişinin kaybı her ay için farklı hesaplanır. %20 kusur oranının ana miktardan düşülmesi gerekmektedir. %20 Düşüldüğünde 2400 Aylık kazanç hesaplanan kişinin 2400 TL x 60/100 = 1440 TL her ay gelir kaybına uğradığı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda 17.280 Lira yıllık kayıp yaşayan birey sonucu 37 yıl ile çarptığımızda 639.360 Türk lirası maddi tazminat almaya hak kazanır.
Her tazminatta %30 iskonto yapılmaktadır. Bu da anaparadan %30 kesilmesi anlamını taşır. Bu durumda tazminat alacak kişinin eline net geçen para 447,552 Türk lirası olacaktır. Buna ek olarak kaza sonrasında sigorta tarafından bağlanan gelir yani maluliyet maaşının sermayesi örnek olarak 50 bin Türk lirası ise bu ücrette yine ana paradan düşülmektedir. Fakat maaş ömür boyu ödenmeye devam etmektedir.