Nafaka Davası Çeşitleri

01 April 2020 - Av. Ali Kemal Şengül Tarafından Yazıldı.

Nafaka Nedir?

Özellikle boşanma davalarında eşlerden birinin ekonomik durumunun ayrılık nedeniyle kötüye gidecek olması üzerine bağlanan aylık paraya nafaka deniyor. Eskiden ağırlıklı olarak kadınlara bağlanan nafaka, değişen yaşam biçimleri ve sosyo ekonomik gelişmelerle birlikte artık erkeklerin de talep ettiği bir hak olarak karşımıza daha sık çıkıyor. Nafakanın dört farklı türü bulunuyor. Bunlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olarak adlandırılıyor. Yardım nafakasının boşanma davalarıyla ilgisi yok. Daha çok yoksulluğa düşecek olan akrabalara bağlanan bir nafaka türü olan yardım nafakası adı üstünde yardım maksatlı bağlanan bir nafaka. Diğer nafaka türlerinin ise hem bağlanma hem de talep edilme koşulları farklılık gösteriyor.

 Tedbir Nafakası

Boşanma sürecinde bağlanan bir nafaka tedbir nafakası. Yani dava sürecinde, adından anlaşılacağı üzere, tedbir maksadıyla bağlanıyor. Boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra eşin veya 18 yaşından küçük çocukların geçinmesini sağlamak üzere hükmedilen nafaka türü olan tedbir nafakasının boşanmanın gerçekleşmesiyle birlikte ödenme zorunluluğu da ortadan kalkıyor.

Eşlerden birinin boşanma davası açmasıyla birlikte her iki taraf için ayrı yaşama hakkı da doğuyor. Bunun yanında davanın hakimi de Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinin “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır” hükmü gereğince gerekli önlemleri alıyor.

Boşanma davasından önce açılan tedbir nafakası davasında ise hakim yeni bir karar verene kadar tedbir nafakası devam ediyor. Nafaka bağlanmasına yönelik verilen karar, koşulların değişmesi durumunda ve eşlerden birinin açacağı uyarlama davası üzerine ancak hakim tarafından miktarı arttırılıp azaltılabiliyor ya da tedbir nafakası talep sebebi ortadan kalkmışsa tedbir nafakası tamamen kaldırılabiliyor.

İştirak Nafakası

Boşanma davalarında varsa müşterek çocuğun haklarını gözetmek ve yaşam standartlarını korumak önemli gündem maddelerinden biri. Öncelikle çocuğun kimde kalacağına hükmedildikten sonra talep edilse de edilmese de hakim çocuğun velayeti verilmeyen eşe bakım ve eğitim masraflarının karşılanması adına bir iştirak nafakası bağlıyor. İştirak nafakasını, fiili olarak çocuğa bakan eş, çocuğa atanan kayyum ya da vasi ve ayırt etme gücüne sahip çocuk talep edebiliyor.

İştirak nafakası kural olarak çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da Türk Medeni Kanunu’nun 12. maddesine göre mahkeme kararıyla ergin kılınmasıyla birlikte son buluyor. Ancak çocuk eğitim hayatına devam ediyorsa eğitim hayatı sona erene kadar iştirak nafakası ödenmeye devam ediliyor.

İştirak nafakasının nasıl ve neye göre hesaplandığına gelirsek; çocuk için ödenecek nafaka miktarı çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücü ve genel ihtiyaçlara uygun olarak ebeveynin mali durumları gözetilerek hesaplanıyor. Nafaka miktarının belirlenmesinde varsa çocuğun kazancı da dikkate alınıyor.

 Yoksulluk Nafakası

Boşanmanın ardından eşlerden birinin ekonomik durumunun kötüye gitmesi ve yoksulluğa düşecek olması nedeniyle talep edilen ve mahkeme kararıyla bağlanan nafaka türüne ise yoksulluk nafakası adı veriliyor. Yoksulluk nafakası talep edebilmek için yoksulluğa düşmüş olmak ve tabi bunun kanıtlanması da şart. Aynı zamanda nafaka bağlanacak olan tarafın boşanmada az kusurlu taraf olması gerektiğinin de altını çizelim. Aksi takdirde nafaka talebinde bulunulamaz, bulunulsa bile hakim nafaka ödenmesine hükmetmez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş içtihatlarında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanlar yoksul olarak kabul ediliyor. Bununla birlikte, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, somut olayın özelliğine göre nafaka alacaklısının dul ve yetim olması, yaşlılık maaşı alması, asgari ücret ile çalışması gibi durumlarda yoksulluğun ortadan kalkmayacağını da kabul ediyor.

Süresiz olarak bağlanan yoksulluk nafakasında nafaka bağlanan tarafın evlenmesi veya ölümü durumunda kendiliğinden; yoksulluğun ortadan kalkması, nafaka alacaklısının evlenme olmasa bile fiilen evliymiş gibi biriyle birlikte yaşaması ve haysiyetsiz hayat sürmesi durumunda kararıyla da ortadan kaldırılabiliyor.

Yoksulluk nafakası boşanma davasında talep edilebiliyor ancak daha sonra da yani boşanma gerçekleştikten sonra da yoksulluk nafakası davası açılabiliyor. Boşanma kararının kesinleşmesinin ardından 1 yıl içerisinde davanın açılması gerektiğini hatırlatalım. Aksi halde bu hak da ortadan kalkıyor.

Nafaka Ödenmezse Ne Olur?

Nafaka alacakları İcra İflas Kanunu’na göre alacaklar arasında ilk sırada yer alıyor. Nafakayı ödemeyen taraf hakkında Ceza Mahkemelerine başvuruda bulunmak ve şikayetçi olmak gerekiyor. Nafakanın ödenmediğine ve tahsiline ilişkin çıkarılacak olan karar la birlikte borçlunun ilk cezası 3 aylık tazyik hapis cezası oluyor. 3 aya kadar hapis cezası alacak olan kişi yine de nafakayı ödemekle yükümlü oluyor. Nafaka alacaklarının tahsili için emekli maaşına haciz konulabiliyor.

Burada dikkat çekilmesi gereken bir başka nokta ise nafaka ödememe halinde ceza davası açılabilmesinin birtakım şartlarının olduğu… O şartları şöyle sıralayabiliriz:

  • Nafakaya ilişkin bir mahkeme kararı olması gerekiyor.
  • Nafakaya ilişkin başlatılan icra takibinin kesinleşmiş olması gerekiyor.
  • İcra emrinin tebliğinden itibaren en az bir ay geçmesi gerekiyor.
  • Ödemesi yapılmayan aylık nafaka hakkında şikayet en fazla 3 ay içerisinde yapılmalı.
  • Şikayet aylık nafakanın ödenmemesi durumunda yapılabiliyor.