Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçu
02 April 2020 - Av. Ali Kemal Şengül Tarafından Yazıldı.Örgüt Kurma, Yönetme ve Örgüt Üyeliği Suçu Nedir? (TCK m.220,314)
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (TCK m.220); en az üç kişinin, suç işlemeye elverişli araç ve gerece sahip olarak, hiyerarşik bir ilişki ve iş bölümü içerisinde amaç suçları işlemek için süreklilik arz edecek şekilde bir araya gelmesiyle meydana gelir.
Örgüt yöneticiliği suçu; hiyerarşik yapılanmada üst pozisyonda yer alıp örgütsel faaliyetin tamamının veya bir kısmının koordine edilmesi veya yönetilmesidir.
Örgüt üyeliği suçu; Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir (Y16CD-K.2017/4786).
Örgüt adına suç işleme suçu; örgütün hiyerarşisi içinde yer almamakla birlikte, yani üye olmamakla birlikte örgüte duyulan sempati nedeniyle veya bir yarar sağlamak amacıyla suç işlenmesidir. Bu suçun oluşabilmesi için, fail ile örgüt arasında organik bağ olmadığı halde, suçun işlenmesinin örgüt tarafından istenmesi ya da örgütün bilgisi dahilinde gerçekleştirilmiş olması gerekir. Örgüt adına işlenen suç karşılıksız olabileceği gibi bir menfaat karşılığında da işlenmiş olabilir.
Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçu; örgütün dışında olan bir kimsenin özgür iradesiyle örgüte yer sağlama, yiyecek ve giyecek sağlama, silah temin etme vb. gibi davranışlarla örgütsel faaliyete veya örgütün işlediği suça yardım etmesiyle oluşur.
TCK m.220’de düzenlenen “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” suçunu, TCK m.314’te yer alan “Silahlı Örgüt Kuruculuğu, Yöneticiliği veya Üyeliği” suçu ile karıştırmamak gerekir. TCK m.314’te düzenlenen silahlı örgüt suçu, siyasi bir amacı olan ve sadece silahlı olan örgütün kurucu, yönetici veya üyesi olmayı cezalandırmaktadır. Halbuki, TCK md.220’de yer alan suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda, örgütün siyasi bir hedefi yoktur. Bu örgüt, tamamen çıkar sağlamak amacıyla kurulmuştur. Ayrıca, TCK m.220 kapsamında yer alan örgüt silahlı olabileceği gibi silahsız da olabilir.
Türkiye ceza mevzuatında halihazırda üç çeşit örgütlü suç düzenlemesi mevcuttur:
-
Genel (adi) suç örgütü (5237 sayılı TCK m.220),
-
Silahsız terör örgütü (3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) m.1-m.7/1.)
-
Silahlı terör örgütü (5237 sayılı TCK’nın m.314, TMK m.7/1).
Suç Örgütü Kurma, Örgüt Yöneticiliği veya Üyeliği Suçlarında Örgütün Unsurları
TCK m.220’de düzenlenen suç örgütü, ceza hukukunda; örgütün güç kaynağı olmasından yararlanarak baskı, sindirme veya korkutma gibi yöntemler kullanmak suretiyle “amaç suçlar” işleyen yasadışı bir organizasyon olarak tanımlanmaktadır.
5237 sayılı TCK 220. maddesi kapsamında bir örgütün varlığından bahsedebilmek için en az üç kişinin suç işlemek amacıyla bir araya gelmesi, bu kişiler arasında devamlılık içeren katı veya gevşek hiyerarşik bir ilişki bulunması, bu kişilerin araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye muktedir olması gerekir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün varlığından bahsedebilmek için örgütün hangi suç ve/veya suçları işlemek amacıyla kurulduğu da tespit edilmelidir. Çünkü örgütün amacı bir suç programını gerçekleştirmektir. Yani belirsiz sayıda suç işlemektir. Suç sayılmayan ancak hukuka aykırılık teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek için kurulmuş ise amacı kanunda suç olarak tanımlanan fiilleri işlemek olmayan bir örgütlenme TCK md.220’deki suç örgütü olarak algılanamaz. Suç örgütü kurma ve yönetme ile örgüte üye olma suçları yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ve/veya suçların en azından hazırlık hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare, delil olmalıdır. Suç örgütü kurma bağımsız bir suç kabul edildiğine göre, amacı olmayan bir örgütlenmede suç örgütü bir veya birkaç amaç suç işlemesi için kurulmalı ve suçların işlenmesine dair 220/1.maddesinde gösterilen unsurlar ile ilgili bulgulara ulaşılmalıdır. Suç işlemek için örgüt kurmak iştirak kavramına yakındır. Ancak birkaç noktada iştirakten ayrılır. İştirak şerikler arasında anlaşma net bir şekilde belirlenmiş olan bir veya birden fazla suç işlemek içindir. İşlenecek suçun sayısı, konusu ve mağdur bellidir. İştirak gereği suç işlendiğinde anlaşmanın gereği yerine gelmiştir. Yeni bir suç işleme söz konusu değildir (Yargıtay 6.CD- K.2014/4234).
Suça iştirakte de suç işlemek üzere iradelerin bir araya gelmesi söz konusudur, burada da devamlılık vardır. Ancak, suça iştirakte örgütlenme olmadığı gibi iştiraken suç işlendikten sonra yeni bir suç işleme amacı da yoktur. Suç işlemek için örgüt kurmada bir veya birkaç suç işlendikten sonra daha programlanmış suçları işlemek için örgüt devam eder.
Çok sayıda insanın suç işlemek üzere gelişigüzel bir araya gelmesi suç örgütüne vücut vermez. Suç örgütünün varlığından bahsedebilmek için asgari şu koşulların bir arada bulunması gerekir:
-
Üye Sayısı: Suç örgütünün üye sayısı en az 3 veya daha fazla kişi olmalıdır.
-
Hiyerarşik İlişki: Suç örgütünden bahsedebilmek için örgütün bir yapılanması bulunmalıdır. Üyeler arasında gevşek veya katı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır. Suç örgütü adeta bir güç kaynağı haline gelmeli, üyeleri üzerinde de bir hakimiyet oluşturmalıdır. Örgütün yöneticisi bir veya birden fazla kişi olabilir. Önemli olan üyeler arasında emir-talimat ilişkisinin mevcut olmasıdır.
-
Suç İşleme Amacı: Suç örgütünün suç işlemek amacıyla oluşturulmuş olması gerekir. Örgüt fiilen suç işlemese bile, üyelerin suç işleme amacıyla bir araya gelmesi yeterlidir. Suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması bazı durumlarda mümkün olsa da şart değildir. Ancak, örgütün suç işlemek amacıyla bir araya geldiğinin tespit edilmesi gerekir. Örgütün bazı suçlara dair hazırlık hareketleri içesinde bulunması; örneğin, silah temin etmesi, keşif yapması, yakalanmayı engelleyecek bazı önlemler alması vb. gibi hareketlerden kişilerin örgütsel bir şekilde suç işleme amacı etrafında bir araya gelip gelmedikleri anlaşılabilir. Suç örgütü, doğası gereği birden fazla belirsiz sayıda suç işlemeyi hedeflemelidir. Tek bir suçu işlemek için bir araya gelen bir topluluğun sayısı ne olursa olsun örgütlü suçtan bahsetmek mümkün değildir, işlenen fiil ancak “iştirak” veya “toplu suç” gibi kavramlarla açıklanabilir.
-
Örgütsel Faaliyetin Sürekliliği: Örgütsel faaliyet süreklilik arz eder. Yani, örgüt üyeleri suç işleme iradesiyle devamlılık arz edecek bir şekilde bir araya gelmektedir. Devamlılığın tespit edilmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması gerekir. Kişilerin belirli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak suça iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Örneğin, 5 kişinin bir kişiye karşı dolandırıcılık suçu işlemek üzere bir araya gelmesi, plan yapması ve koordineli bir şekilde suçu icra ederek tamamlaması halinde suç örgütünden değil, iştirak halinde suç işlenmesinden bahsedilebilir.
-
Elverişlilik: Örgütün amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olması gerekir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olmaması halinde, örgütsel bir suç işleyeceğinden bahsetmek mümkün değildir. Suç işlemeye elverişli araç ve gerece sahip olmaktan kastedilen, örgütün silahlı olması da değildir. Suç örgütü, silahlı olabileceği gibi silahsız da olabilir. Örneğin, hiçbir şekilde silah kullanmadan tehdit, şantaj, hırsızlık, yağma, uyuşturucu madde ticareti, gümrük kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma vb. gibi suçları örgütsel faaliyet çerçevesinde işlemek mümkündür. Suç işlemek için örgüt kurulması bir somut tehlike suçudur. Her ne kadar en az üç kişinin belli amaç etrafında suç işlemek üzere devamlı surette fiilen birleşmesi suretiyle örgüt meydana gelebilirse de; kurulan örgüt, güdülen amaç bakımından somut bir tehlike oluşturmayabilir. Bu nedenle, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması aranmalıdır. Elverişlilik, basit bir birleşmeyi değil, kamu düzeni için somut bir tehlike oluşturacak daha sıkı bir birleşmeyi gerektirir.
TCK m.314’te Düzenlenen Silahlı Örgüt Suçunun Unsurları ve TCK m.220’den Farkı
TCK m.220 bağlamında örgüt kurma, yönetme veya silahlı örgüt üyeliği suçu açısından yukarıda açıklanan tüm unsurlar TCK m.314’te düzenlenen silahlı örgüt suçu açısından da aynen geçerlidir. TCK m.314’te yer alan örgüt, siyasi amaçlarla hareket eden silahlı bir örgüttür. TCK m.220’de düzenlenen suç örgütü siyasi amaçlarla değil, ekonomik veya başkaca çıkarlar elde etmek üzere silahlı veya silahsız olarak faaliyet gösterir.
Yargıtay, yerleşik uygulamasında TCK m.220 ile TCK m.314 arasındaki farkı ve TCK m.314’teki silahlı örgütün unsurlarını şu şekilde ifade etmiştir (Y16CD-K.2017/4786):
“…TCK’nın 314. maddesi bakımından; bir oluşumun, bir yapılanmanın silahlı terör örgütü sayılabilmesi için, TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek için örgüt kurma suçunda örgütün varlığı için gerekli koşullar yanında, Türk Ceza Kanununun ikinci kitap, dördüncü kısım, dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları (siyasi amaçla işlenen suçları) “amaç suç” olarak işlemek üzere kurulmuş ve amaca matuf bir eylem gerçekleştirmeye yeterli derecede silahlı olması ya da bu silahları kullanabilme imkanına sahip bulunması gerekir. Bu suçu, TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen suçtan ayıran en önemli ölçüt budur.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/1. maddesinde; terör örgütlerini kurma, yönetme ve üye olma suçları düzenlenmektedir. Maddede; “TCK 314. maddesi hükümlerine göre cezalandırılacağı” hükmüne yer verilerek 314. maddenin ceza hükümlerine atıf yapmıştır.
Buna göre Türk Ceza Hukukunda silahlı terör örgütünün unsurları şu şekilde kabul edilmektedir;
-
Üye sayısı; en az 3 kişiden oluşur. (TMK 7/1, TCK 220-314 maddeleri.)
-
Amaç ve saik; terör örgütü siyasi maksatla faaliyet gösterir. Bu doğrultuda, “Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme ve tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetlerini yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak” amacıyla faaliyet gösterir. (TMK m.1)
-
Yöntem; terör örgütü cebir ve şiddet kullanarak baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle hareket eder. (TMK 1-7.md.)
-
Elverişlilik; terör örgütünün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması gerekir. (TCK 220.md.)
-
Araç gereç; terör örgütü silahlı bir örgüt türüdür. (TCK 314. madde) Silah suçun unsurudur. Üyelerinin tamamının silahlı olması gerekmez, nitelik ve nicelik bakımından amaç suçu işlemeye yetecek kadar elemanında silah bulunması yeterlidir. Örgütün silahlı olup olmaması sahip olunan silahların cins, nitelik ve miktarı somut tehlikenin belirlenmesinde dikkate alınmalıdır. Örgütün, silahlı örgüt vasfını kazanması için mensuplarının silah sahibi olmaları gerekmez. Silahlar üzerinde gerektiğinde tasarruf imkanının olması gerekli ve yeterlidir. Elverişlilik somut olaya göre hakim tarafından takdir edilecektir…”
Aşağıda TCK m.220’de düzenlenen suç örgütü kurma, yönetme, örgüt üyeliği, örgüte yardım etme örgütün propagandası veya örgüt adına suç işleme suçu için yaptırım dışında kalan tüm açıklamalar, TCK m.314’te düzenelenen silahlı örgüt suçu açısından da geçerlidir.
TCK m.314’te Düzenlenen Silahlı Örgüt Suçunun Cezası (TCK 314)
TCK m.314’e göre silahlı örgüt suçunun cezası şu şekildedir:
-
Silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.314/1).
-
Silahlı örgüt üyeliği suçunu işleyenler, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir (TCK m.314/2).
-
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır (TCK m.314/3).
Suç Örgütü Kurma veya Yönetme Suçu ve Cezası (TCK m.220/1)
Örgüt kurma suçu, bir örgütün ana yapısının oluşturulması, örgütün vücut bulması için gerekli davranışların sergilenmesidir. Örgüt kurma suçu, tek bir kişi tarafından işlenebileceği gibi birden fazla kişi tarafından da işlenebilir. Örgüt kurucusu suç işleme amacı etrafında kişileri bir araya getirerek adeta öncülük yapmaktadır.
Örgüt yöneticiliği suçu, örgütün hiyerarşisi içinde üst pozisyonda yer alıp örgüt üyelerine emir-talimat veren, örgüt üyelerini yönlendiren ve idare eden kişinin işlediği suçtur. Örgüt içinde işbölümünü sağlar, adeta bir koordinatör gibi örgütün işleyişi açısından merkezi bir konumdadır. Örneğin, örgüt içinde istediği kişiye inisiyatif verip istediği kişinin görevine son veren kişi örgüt yöneticisi olarak kabul edilir. Örgüt kurucusu aynı zamanda örgüt yöneticisi de olabilir. Bu durumda fail, “örgüt kurma” ve örgüt yönetme” şeklinde iki seçimlik hareketi ihlal etmesine rağmen aynı suçun unsurları olan bu seçimlik hareketler nedeniyle tek bir ceza ile cezalandırılır.
Suç örgütü kurma veya yönetme suçunun cezası şu şekilde belirlenir (TCK 220/1):
- Örgüt kurma veya yönetme suçunun cezası, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK m.220/1).
- Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır (TCK m.220/3).
- Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur (TCK m.220/4). Örneğin, fail örgütsel faaliyet çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık suçu işlemişse, hem TCK m.220 gereği suç işlemek için örgüt kurma hem de TCK m.158 gereği nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası ile cezalandırılacaktır.
- Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır (TCK m.220/5). Örgüt yöneticisi, fiilen katılmasa bile örgütsel faaliyet çerçevesinde işlenen tüm suçlardan sorumludur.
Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Üyeliği Suçu ve Cezası (TCK m.220/2)
Örgüt üyesi, kurulduktan sonra örgüte katılan ve işbölümü çerçevesinde herhangi bir görev üstlenen kişidir. Örgüt üyeliği, örgütün hedeflediği suçların fiilen işlenmesine katılabileceği gibi suçun işlenmesini kolaylaştıran hareketler yapabilir. Örgütün hiyerarşisi içinde en alt kademede yer aldığından emir ve talimat alarak yerine getirir. Ancak, örgüt üyesi, örgütün talimatı olmadan da kendiliğinden örgütün amacı doğrultusunda faaliyette bulunabilir. Örgüt üyeliği suçunun vücut bulması için failin örgütün niteliği ve amacını bilerek örgüte devamlı katılmaya yönelik bir irade ortaya koyması gerekir. Örgüt üyeliği suçunun tespiti için şu kriterler değerlendirilir:
- Hiyerarşik bir ilişki mevcut olup olmadığı,
- Eylemlerin süreklilik ve çeşitlilik arz edip etmediği,
- Örgüt içinde özel bir isim veya kod ismi kullanılıp kullanılmadığı,
- Örgüt içindeki diğer kişilerle sosyal, ekonomik ve ailevi ilişkilerinin olup olmadığı.
Örgüt üyeliği suçunun cezası şu şekilde belirlenir (TCK 220/2):
- Örgüt üyeliği suçunun cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK m.220/2).
- Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır (TCK m.220/3).
- Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur (TCK m.220/4). Örneğin, örgüt üyesi resmi evrakta sahtecilik yaparak basit dolandırıcılık suçu işlerse, hem resmi evrakta sahtecilik suçu (TCK m.204/1) hem dolandırıcılık suçu hem de örgüt üyeliği suçu (TCK m.220/2) nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılacaktır.
AİHM Işıkırık Kaarı ile örgüt adına suç işleme suçunu düzenleyen TCK m.220/6 maddesinin öngörülebilir olmadığına ve kanununilik ilkesine aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu madde nedeniyle yargılanarak ceza mahkmumiyeti alanların bireysel başvuru yapmasında yarar vardır.
Örgüte Yardım Etme Suçu ve Cezası (TCK m.220/4 - TCK m.314/3)
Örgüte yardım etme suçu, bir kimsenin örgütün hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgütsel faaliyetin veya bir suçun işlenmesine bilerek ve isteyerek yardım etmesidir. Konumlarının doğal sonucu olarak örgüt üyesi veya yöneticisinin fiilleri ne olursa olsun örgüte yardım etmek olarak nitelenemez. Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçu; örgütün dışında olan kişinin, devamlılık arz etmeyecek bir şekilde, geçici bir fiil ile örgütsel faaliyetin veya suçun gerçekleşmesine yardım etmesiyle oluşur.
Örgüte yardım etme suçu serbest hareketli bir suç olup şu fillerle işlenebilir:
- Örgüte yiyecek ve içecek verme,
- Yer sağlama,
- Örgütün suç işleyeceği bölgeyi tanıtma,
- Suçun işlenmesinden sonra suç eşyasını taşıma veya saklama,
- Örgüte silah temin etme,
- Suçun işlenmesini kolaylaştıran başka araçlar temin etme,
- Ekonomik yardımda bulunma,
- Örgütün ihtiyacı olan belge ve bilgileri temin etme.
TCK 220’deki adi suç örgütüne yardım etme suçunun cezası şu şekilde belirlenir:
-
Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır (TCK 220/7). Yani, örgüte yardım eden kişinin cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak, örgüte yardım etme suçu nedeniyle örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir (TCK 220/7).
-
Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır (TCK m.220/3).
-
Örgüte yardım eden kişinin “yardım etme” fiili başlı başına ayrı bir suç teşkil ediyorsa, bu suçtan dolayı da ayrıca cezalandırılır (TCK m.220/4).
TCK 314’teki silahlı örgüte yardım etme suçunun cezası şu şekilde belirlenir:
-
Örgütü yardım eden kişi, silahlı örgüt üyesi gibi 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK 314/3 atfıyla TCK 220/7).
-
Örgüte yardım etme suçu nedeniyle örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir (TCK 314/3 atfıyla TCK 220/7).
-
Yukrıdaki şekilde indirim yapıldıktan sonra, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapılarak sonuç ceza belirlenir. Bu madde hükümleri çocuklar hakkında uygulanmaz.
-
Örgüte Silah Sağlama, örgüte yardım etme suçunun vehamet arz eden bir şekli olduğundan TCK m.315’te bağımsız bir suç şekilden düzenlenmiştir.
Silahlı Örgüt Üyesi Olmamakla Birlikte Örgüt Adına Suç İşleme Suçu ve Cezası (TCK m.220/7- TCK m.314/3)
Silahlı örgüt adına suç işleme suçu, örgütün hiyerarşisine dahil olmayan, yani örgüt üyesi olmayan kişiler tarafından işlenebilir. Örgüt üyesi zaten örgüt üyeliği ve işlediği suçlar nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılacaktır. Örgüt adına suç işleyen kişi örgütün doğrudan emir-talimatı altında değildir. Ancak, örgütün suçun işlenmesini istediğini bilmektedir. Örneğin, silahlı suç örgütü yöneticisinin “Beyoğlu ilçesinde bulunan x esnaftan haraç alan ömür boyu dostumdur” sözünü duyup, örgüt üyesi olmadığı halde o esnaftan zorla para alan kişi örgüt adına suç işlemektedir.
TCK m.314’deki silahlı örgüt adına suç işleme suçunun unsurlarının oluşabilmesi için; örgütün eylem çağrısının muhatabı belirsiz bir topluluğa değil, doğrudan doğruya fiili icra edecek kişiye yöneltilmiş olması gerekir. Örgüt adına suç işlemekten söz edilebilmesi için suçun örgütün bilgisi ve istemi dahilinde işlenmesi gerektiği açıklanmıştır (YCGK-K.2008/44). Örneğin, “herkes 1 Mayıs’a katılmalıdır” şeklindeki örgüt açıklamasından sonra 1 Mayıs gösterisine katılan kişiler, TCK m.314’teki silahlı örgüt adına suç işleme suçu nedeniyle cezalandırılamaz. Çünkü, 1 Mayıs herkesin katılabileceği legal bir etkinlik olup örgütün açıklamasının muhatabını tespit etmek mümkün değildir.
Özellikle belirtelim ki; örgüt adına suç işleme suçu ancak silahlı örgütler adına suç işlenmesi halinde mümkündür. Örgüt silahlı değilse, örgüt adına suç işleme suçunun hükümleri uygulanamaz. Silahsız bir örgüt adına suç işlenmesi halinde, örgütün adının kullanılması işlenen suçun unsuru değilse, fail, TCK m.220 hükümleri gereği değil, sadece işlediği suç nedeniyle cezalandırılacaktır.
TCK’nın 220/6. maddede düzenlenen suçta örgüt üyese olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişinin örgüt üyesi gibi cezalandırılabilmesi için Yargıtay’ın kriterleri şu şekildedir (Y16CD-K.2019/5928):
-
Öncelikle bir örgütün bulunduğu tespit edilmelidir.
-
Kişinin örgüt üyesi olmadığı belirlendikten sonra örgütün talimatı ve bilgisi dahilinde suç teşkil eden bir eylemi gerçekleştirmelidir.
-
Örgütün genel çağrısı, örgüte ait yayın organlarının yayınları ve çağrıları ile somutlaşmış olduğunda, bu çağrının belirli bir kişiye yapılmış olmasına gerek bulunmamaktadır.
TCK 220’deki adi suç örgütü adına suç işleme suçunun cezası şu şekilde belirlenir:
-
Örgüte üye olmamakla birlikte adi suçu örgütü adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır (TCK 220/6). Yani, adi silahlı örgüt adına suç işlemenin cezası, örgüt üyeliğinde olduğu gibi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak, silahlı adi suç örgütü adına suç işleyen kişinin cezası, dörtte birinden yarısına kadar artırılır (TCK m.220/3). Arttırılan bu sonuç ceza da takdiren yarısına kadar indirilebilir (TCK 220/6).
-
Örgüte adına suç işleyen kişi, işlediği suçtan dolayı da ayrıca cezalandırılır (TCK m.220/4).
TCK 314’teki silahlı örgüt adına suç işleme suçunun cezası şu şekilde belirlenir:
-
Örgütü adına suç işleyen kişi, silahlı örgüt üyesi gibi 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK 314/3 atfıyla TCK 220/6).
-
Silahlı örgüt adına suç işleme suçu nedeniyle verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir (TCK 314/3 atfıyla TCK 220/6).
-
Yukarıdaki şekilde indirim yapıldıktan sonra, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince 1/2 oranında arttırım yapılarak sonuç ceza belirlenir. Bu madde hükümleri çocuklar hakkında uygulanmaz.
Örgüt Propagandası Yapma Suçu (TCK m.220/8 ve TMK m.7/2)
Yargıtay, propaganda kavramını, belli bir görüşün toplum içinde yayılmasını, fikir ve kanaatlerin kökleşmesini sağlamak için, bu amacın gerçekleşmesine yönelik olarak her türlü maddi ve manevi araca başvurarak, telkin, teşvik ve etkide bulunmak olarak tanımlamaktadır (Yargıtay CGK – 1999/38).
Propaganda suçu, adi suç örgütleri açısından TCK m.220/8’de, siyasi amaç güden örgütler için propaganda suçu Terörle Mücadele Kanunu m.7/2’de düzenlenmiştir.
Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkn Pişmanlık failin işlediği fiil nedeniyle pişman olması ve suçun sebep olduğu zararı gidermesi halinde fail hakkında ceza indirimi yapılmasını sağlayan bir maddi ceza hukuku kurumudur.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda etkin pişmanlık hükümleri şu şekilde uygulanır (TCK m.221):
- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz (TCK m.221/1).
- Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz (TCK m.221/2) .
- Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz (TCK m.221/3).
- Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır (TCK m.221/4) .
- Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur.Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir (TCK m.221/5) .
- Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz (TCK m.221/6) .
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Adli Para Cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya yönetme suçu kapsamında hükmedilen hapis cezasının miktarı nedeniyle adli para cezasına çevrilemez. Ancak, örgüt üyeliği, örgüte yardım etme, örgüte adına suç işleme, örgüt propagandası suçlarının cezaları adli para cezasına çevrilebilir.
HAGB sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. TCK md. 220’de düzenlenen tüm suçlar nedeniyle verilen cezaların miktarı nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.
Cezanın Ertelenmesi mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. TCK md. 220’de düzenlenen tüm suçlar nedeniyle verilen cezalar hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.
Örgüt Kurma, Yöneticiliği, Üyeliği Suçunda Şikayet Süresi ve Zamanaşımı
TCK md. 220’de düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Kamu davasına şikayetçi olarak müdahil olan herhangi bir kimse varsa bile şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman soruşturulabilir.
Dava zamanaşımı suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. TCK md. 220’de düzenlenen örgüt kurma veya yönetme suçlarında dava zamanaşımı süresi 15 yıl, örgüt üyeliği suçu nedeniyle dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Örgüt Kurma, Yönetme, Üyeliği Suçunda Görevli Mahkeme
Örgüt kurma, yönetme ve üyeliği suçu hakkında yargılama yapma görevi asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Ancak, örgütün işlediği iddia edilen suçlar ağır ceza mahkemesinin yetkisine giriyorsa, bu halde yargılama yapma görevi ağır ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.