Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası

02 April 2020 - Av. Ali Kemal Şengül Tarafından Yazıldı.

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası

Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu kanunda “kamu sağlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Dolaysıyla bu suçlar kamu sağlığını tehdit eden suçlarla mücadele amacıyla TCK’ ya konulmuştur. Yasa koyucu aşağıda da alıntılayacağımız kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri imalinden başlanarak dağıtımına ,satışına,kanun dışı yollarla insanların eline geçinceye kadarki bütün aşamaları  yasaklamıştır.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti

Madde 188:

(1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.

 (3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 27/3/2015-6638/11 md.) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/22 md.) Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Suça Teşebbüs

TCK madde 188/1 kapsamındaki uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ithal veya ihraç edilmesine teşebbüs mümkündür. Önemli olan netice ile hareketin birbirinden ayrılabilir nitelikte olmasıdır. Ancak TCK 188/3 ve 7’de düzenlenen satmak, satışa arz etmek, başkasına vermek, sevk etmek, depolamak, kabul etmek, satın almak, bulundurmak gibi eylemler sırf hareket sayılıp hareket ile birlikte netice gerçekleşeceğinden teşebbüs mümkün olmayacaktır. Ancak icra hareketlerinin bölünebildiği durumlarda yine teşebbüs mümkün olacaktır.

Ayrıca teşebbüsün mümkün olduğu durumlarda, TCK madde 36 anlamında gönüllü vazgeçme de mümkün olacaktır.

Suça İştirak

TCK madde 188 kapsamında düzenlenen suçlar açısından iştirak ayrıca bir önem arz etmez. Genel iştirak kuralları geçerlidir. Dolayısıyla bu suçlara her türlü iştirak mümkündür. Ancak TCK madde 188/5’ e göre “Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.” denilerek madde 188/1 ve 3 kapsamındaki suçlar bakımından iştirak eden sayısına veya amacına göre verilecek ceza arttırılacaktır.

İçtima

Suçların içtimai bakımından TCK madde 188’ de düzenlenen 188/1, 188/3 ve 188/7 olmak üzere toplam üç suç tipi de seçimlik hareketli suçlardandır. Failin bu suç tiplerinden herhangi birini istediği seçimlik hareketlerden biriyle veya birkaç seçimlik hareketle birlikte işlemesi durumunda dahi ortada tek bir suç vardır. Ancak failin madde 188’de yer alan üç suç tipinden birkaçını birlikte işlemesi halinde ortada birkaç suç vardır. Örnek verecek olursak 188/1’ deki suça giren ruhsata aykırı uyuşturucu imal eden birisi daha sonra madde 188/3’deki suça giren satma eylemini gerçekleştirirse bunun sonucunda iki ayrı suç oluşur. Ve fail bu iki suçtan da sorumluluğu doğar.

Ayrıca madde 188’de düzenlenen bu üç suç bakımından zincirleme suç hükümlerine başvurmak mümkündür.

Tekerrür

Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular, 5237 sayılı TCK’nın 58’inci maddesinde düzenlenmiştir. Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.

Şüphelinin adli sicil kaydında sabıkası varsa ve bu sabıkanın silinme koşulları henüz oluşmamışsa, 5237 sayılı TCK’nın 58’inci maddesi uyarınca, tekerrüre esas sabıkası bulunduğu takdirde, tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrerlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrer hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.

Ağırlaştırıcı Nedenler

  • TCK madde 188/3’te düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
  • TCK madde 184/4-a’ya göre ise; TCK 188/1 ve 3’teki suçlarda uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması halinde ceza yarı oranında arttırılır.
  • TCK madde 184/4-b’ye göre ise; TCK 188/3’teki suçun;  okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılır.
  • TCK madde 188/5’e göre ise; 188/1 ve 3’ teki suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
  • TCK madde 188/8’e göre ise; 188/1,3 ve 7’deki suçların, tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

 

Etkin Pişmanlık

  • TCK madde 192/1’de suçun işlendiği “resmi makamlar tarafından haber alınmadan önceki” etkin pişmanlık halini düzenlenmiştir. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
  • TCK madde 192/3’de ise suçun işlendiği “resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonraki” etkin pişmanlık halini düzenlemiştir. Buna göre, bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

Yargıtay etkin pişmanlık konusunda failin samimi olmasını ve verdiği bilgilerin işe yarar nitelikte olmasını aramaktadır.  Yargıtay 2015/17274 E.  , 2016/270 K. sayılı kararında “…Sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair aleyhine delil bulunmadığı aşamada, kendisiyle görüşen kolluk görevlilerine uyuşturucu madde ticareti yaptığını kabul edip ikametinde bulundurduğu uyuşturucu maddeleri teslim edebileceğini beyan ederek yerini göstermek suretiyle kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden…”, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerini uygulamıştır.

YARGITAY KARARLARI DOĞRULTUSUNDA ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMA KOŞULLARI

1- Fail 5237 sayılı TCK’nun 188 ve 191. maddesinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır. Diğer bir anlatımla etkin pişmanlıkta bulunan, uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi veya uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu ve uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal ve imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ruhsatsız ve ruhsata aykırı olarak imal, ithal, ihraç, ülke içinde satma, satışa arzetme, başkalarına verme, sevketme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da 191. maddede düzenlenen kullanmak amacıyla uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma, kabul etme ve bulundurma suçlarından birinin faili olmalıdır.
2- Hizmet ve yardım bizzat fail tarafından yapılmalıdır.
3- Hizmet ve yardım soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.
4- Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. 5271 sayılı CMK’nun 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.
5- Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.
6- Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.

T.C.YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2017/9-378 K. 2018/618 T. 6.12.2018

''kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkindir. Tanığın kollukta, cüzdanında ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sanıktan aldığını ifade etmesine karşın mahkemede, suç konusu eroini tanımadığı kişilerden satın aldığını söyleyip soruşturma evresindeki beyanından dönmesi, tanığın da suç konusu eroinin ele geçirilmesi sonrasında aynı gün açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilen sanığın yakalanarak üzerinde veya evinde herhangi bir arama işlemi yapılmayıp tam dokuz gün sonra evinde görevlilerce yapılan aramada, kolayca erişilebilir yerde ve bir parça hâlinde suç konusu eroinin ele geçirilmesi, net 0,07 gram eroinin miktar itibarıyla kullanma sınırları içinde kalması, sanığın üzerinde ve ikametgâhında yapılan aramada başkaca bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ile uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğini gösterir herhangi bir bulgunun elde edilmemiş olması, sanığın aşamalarda, tanığı tanımadığını, adı geçene uyuşturucu madde satmadığını ve evinde ele geçirilen eroini kullanmak için bulundurduğunu söyleyip atılı suçlamayı kabul etmemesi birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, tanıdan ele geçirilen eroini sattığına ilişkin adı geçenin sonradan döndüğü ve suç atma niteliğinde kalabilecek olan soruşturma evresindeki soyut beyan ve teşhisi dışında delil bulunmadığı, ayrıca evinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi satacağına, başkasına vereceğine veya kullanma dışında başka bir amaçla bulundurduğuna ilişkin sanığın savunmasının aksine, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil de bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın sabit olan eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.''